Cumhuriyetin Çeşitleri vardır. İslam Cumhuriyeti, Halk Cumhuriyeti; Demokratik ve Laik Cumhuriyet vb. Demokratik ve Laik Cumhuriyet’te, egemenlik kayıtsız - şartsız ulusa aittir, insan haklarına dayanan bir yönetim biçimidir.
Osmanlı İmparatorluğunda,Osmanlı Oğullarından başka hiçbir aile iktidar olmadığı için Egemenlik biri dinden, diğeri gelenekten gelen iki kaynaktan çıkıyor ve Padişah'ta toplanıyordu.
Egemenliğin Padişah'tan ulusa geçişi, bir ilke ve ülkü olarak Amasya Genelgesi'nde ortaya konmuş ve 23 Nisan 1920'de B.M.M.'nde somutlaşmıştı. Teşkilat-ı Esasiye Kanunu da bu temel üzerine oturmuştu.
Büyük Millet Meclisi kurulduğunda Gerek halkın, gerekse Meclis içinde bulunanların büyük kısmı Padişah'a dinsel ve geleneksel bağlarla bağlıydılar.
M. Kemal Paşa, Padişah'ın ihanetini bildiği halde, henüz zamanı gelmediği için Padişah'ı hedef almadı. Erzurum'da Mazhar Müfit'e not ettirdiği "Cumhuriyet" inancını "Ulusal bir sır" olarak sakladı. Kurtuluş Savaşı içinde "Cumhuriyetçi" bir düşünceyi ortaya atmak, iç parçalanmaya yol açacağı için bu yola gitmedi. Hatta Sivas Kongresi sırasında "Cumhuriyet" ilan edelim önerilerini red etmişti. M. Kemal, Türkiye'nin siyasal yapısını değiştirmenin ilk adımını Saltanat'ın kaldırılmasını sağlamakla attı.
Yeni devletin başkentinin neresi olacağı da bir sorundu. Meclis'te uzun tartışmalardan sonra 13 Ekim'de Ankara başkent olarak oy çokluğu ile kabul edildi.
Mevcut sisteme göre her bakan Meclis tarafından tek tek seçiliyordu. Bu sırada Rauf Bey, Kazım Karabekir, Ali Fuat, Refet Paşalar İstanbul'da bulunuyorlar ve temasları, Halife'ye yakınlık gösterileri oluyordu. Ankara'da' ise kabine kurulamıyordu. Bu gelişmeler üzerine "Cumhuriyet İlanı" ile işi kökünden çözmeye karar veren M. Kemal 28 Ekim gecesi Çankaya'da İsmet Paşa ve bazı kimseleri toplantıya çağırdı ve "Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz." diyerek kararını açıkladı. İsmet Paşa ile birlikte Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda gerekli değişikliği sağlayacak önergeyi hazırladılar. Ertesi gün Parti grubunda yapılan toplantıda, M. Kemal Paşa Genel Başkan olarak “ Hükümet bunalımının mevcut sistemden kaynaklandığını, bunun çözümünün istikrarlı bir sistemde olduğunu belirttikten sonra değişiklik önergesini okuttu: Türkiye Devleti'nin Yönetim şekli Cumhuriyettir; Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur; Türkiye Devleti, Hükümetin belirlediği Bakanlar Kurulu vasıtasıyla idare edilir.
Bu önerge Parti toplantısında tartışıldı. Büyük Millet Meclisi'nin aynı akşam (29 Ekim 1923) saat 18:45'de yaptığı toplantıdan sonra 20.30'da "YAŞASIN CUMHURİYET" sesleri arasında Cumhuriyet ilan olundu ve yeni Türk Devleti'nin adı kondu. "TÜRKİYE CUMHURİYETİ". Hemen arkasından da Gazi M.Kemal oy birliği ile Cumhurbaşkanı seçildi. Cumhuriyetin ilk Başbakanı İsmet Paşa oldu. Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyet “Demokratik ve Laik Cumhuriyettir” Atatürk İleriki yıllarda bunu şu sözleriyle belirtti. "Benim en büyük eserim Türkiye Cumhuriyeti'dir."
Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun
Kamil DEMİR
Amasya Dernekler Federasyonu Eğitimden Sorumlu Başkan Yardımcısı