Derneklerdeki sosyal faaliyetleri pek yakında izliyorum. Tabiî ki eleştirilerim olacak ama acı olabilir, dost acı söyler misali, beni dost olarak kabul edeceklerine inandığım için, kendimi bu eleştirileri yapmak zorunda hissettim.

            Dernekçilik hem zor hem kolay. Dernekçilik yaparken  eğer görevi paylaşmıyorsak, hep ben ön planda olacağım, ben yapacağım, ben edeceğim zihniyeti ile hareket edersek sürekli kaybederiz ve de zor olur, bu iş fazla uzun sürmez. Eğer görev dağılımı yaparsak, görev alan kişilerin görevlerini yerine getirip getirmediği konusunda denetleyip takipçisi olursak dernekçilik kolay, o zaman da biz zihniyeti ön plana çıkar. Bu da sağlıklı örgütlülükten ve sorumluluğumuzun bilincinde olmaktan geçer. Yoksa birileri tarafından piyon olarak kullanılırız. Görev dağılımı demek sadece yönetimdeki kişilerin görevlendirilmesi değildir. Derneğe üye olan herkese görev verilmeli, komisyonlar kurulmalı,  her üye bir yönetici gibi çalışmalı. Çünkü ortak üretim, ortak paylaşma, ortak yaşama kurallarını sağlıklı zemine oturttuğumuz ölçüde başarılı olacağız demektir.

            Geceler düzenleniyor, bu geceler halkın birlik beraberlik ve dayanışma içinde olmalarını sağlamak için yapıldığına inanılıyor.  Halkın taleplerine cevap vermeyen geceler yapılsın dursun, hiçbir anlamı yoktur, birilerinin eğlenmelerinden  öte geçmez.

            Artık Dernekler şunu düşünmeliler. Şimdiye kadar kendimizi övdük durduk. Kendimizi övmeye son verelim, toplumsal kalkınmaya yönelik neler yapılabilir, işsizlik nasıl önlenebilir, köylerimizdeki göçü nasıl durdurabiliriz,  köylerimizde boş kalan arazilerimizi nasıl değerlendirebiliriz, bunun hesabını yapmalılar.

            Benim bir önerim var. Bazı toplantılarda deniliyor ki, 22 tane Belediye Meclis Üyemiz var deniliyor. Bu meclis üyeleri hangi belediyelerde görevliler. Biz Amasyalılar olarak, Bu Belediye Meclis Üyelerinden bağlı bulundukları belediyelerden haftada sadece bir gün “Amasyalıların ürettikleri organik tarım ürünlerinin pazarlanması için ücretsiz Pazar yeri temin etmelerini bekliyoruz. İstanbul’da 6 (altı) belediyenin her birinde  sadece haftada bir gün Pazar yeri temin edilince Amasyalılar ürettikleri ürünleri haftanın 6 (altı) gününde İstanbul’da ürettikleri ürünleri pazarlayabileceklerdir.

            Amasya ürünleri nasıl temin edilecek? Federasyon, Amasya’ da ki yerel yönetimlerle işbirliği içinde çalışması gerekir. Amasya’da üretilen ürünler yerel belediyelere verilecek, Belediyeler soğuk hava depolarında saklayacak,  belediyeler Federasyona gönderecek, federasyon pazarcılara verecek, böylece hem vatandaş ürettiği ürünü değeri ile satacak, aracıya tefeciye kaptırmayacak,  hem belediyelerde işçi çalışacak işsizlik önlenecek, belediyelerin de karı olacak, nakliyeci kazanacak, İstanbul’da işsizimiz iş bulmuş olacak. Bu proje hayata geçmeyecek proje değildir. Derhal hayata geçirilir. Yeter ki bizim Belediye Meclis üyelerimiz Pazar yerlerini temin etsinler ve Amasya Dernekler Federasyonuna bildirsinler.  İşte o zaman Amasyalı, İstanbul’da Belediye Meclis Üyeliklerinde veya diğer yönetimlerde görev alacak Amasyalıları destekler. Önce halk yapılacak olan hizmeti bekliyor.  Şimdilik bu kadar,

                                               Hoşça kalın, dostça kalın.

     Kamil DEMİR

    Amasya Dernekler Federasyonu Genel Başkan Vekili