Bugun...
DERNEKLERE ÇAĞRI


Kamil DEMİR
Kamil DEMİR
 
 

 

Katıldığım bir köyün etkinlik gecesinde gördüğüm eksiklikler nedeni ile bu çağrıyı yapma ihtiyacını gördüm. Diğer derneklerinden bu dernekten farlı olmadıklarını hissediyorum.

 Derneklerin “sivil toplum örgütü” olarak, üyelerine karşı sorumluluk taşıyan görevleri vardır. İzlediğim kadarıyla malesef bu sorumluluktan uzaklaşmaya ve de inandırıcılığı azalmaya başladığını görüyorum.  

 Toplumun sorunlarını tespit etmeden, sorunlarına çözümler üretmeden toplumu yanınızda göremezsiniz. Halkla bütünleşmeyen hiç bir sivil toplum örgütünün geleceğide olmaz. Halk derneklerden git gide dahada uzaklaşmaktadır. Derneklerin yaptıkları  etkinliklerin,  sanki birileri tarafından sıraya dökülmüş eğlence merkezlerine dönüştürülmüş gibi  hizmet vermeye başladıkları izlenimi vermektedir. Gecelerde halk yok, her gecenin üçte ikisi misafir. Bu nasıl bir  zihniyet, hiç kendilerini eleştirmezlermi. Gerçekten “ Sivil Toplum Örgütü” olma özelliğini ne zaman elde edeceklerdir.

                Bana sorarsanız bir vatandaş olarak önerilerde bulunmak istiyorum.

                1-Bütün üyelere ulaşılarak kan grupları sorularak, önemi anlatılarak  kan bankası oluşturulmalı, hasta insanlar ziyaret edilmeli,

               2- Meslek grupları oluşturulmalı, örneğin, hukukcular, eğitimciler, sağlıkcılar, sanayiciler,  demirciler, tamirciler vb. Bu meslek gruplarından komisyonlar kurulmalı, komisyonların başınada yönetim kurulundan bir kişi getirilmeli, acil durumlar hariç, haftada veya on beş günde bir yapılan çalışmalarda yönetim kurulu bilgilendirilmeli, yapılan çalışmalarında mesaj yoluyla üyelere bildirilmeli. Yönetim kurulu her şeyi ben yaparım, benim dediğim olur zihniyetinden uzak durmalı. Bütün üyelere üye kartı mutlaka verilmeli.

                3-Zengin fakir ayrımı yapmadan, bütün cenazelerin kaldırılmasından defnedilmesine kadar  masraflarını dernekler üslenmeli, cenaze sahipleri karıştırılmamalı, cenaze defnedildikten belirli bir süre sonra cenaze sahipleri ile görüşülerek masrafları cenaze sahiplerine bildirilmeli, cenaze sahibide durumu iyi olan bağış olarak derneğe vermeli, durumu iyi olan daha fazlada bağış yapabilmeli,  durumu iyi olmayan üyenin masraflarıda dernekten karşılanmalı. Derneğin ekonomik gücü yoksa kişilerden bağış alınmalı, bu bağışlar cenaze sahiplerine verilmemeli, yönetim kurulunun görevlendirdiği komisyonun sorumluluğunda olmalı.  Yapılan masraflardan üyeler bilgilendirilmeli. Süreç içerisinde derneklerinde inandırıcılığı arttıkça bağışlar yoluyla bütçeleri artacak ve de daha iyi hizmet verecektir.

                4- Kurulan komisyonlar kendi alanları ile ilgili yapacağı çalışmaların sonucunda derneğinde çıkarları düşünülmeli. Örneğin, hukuk komisyonu üyelere yapacağı çalışmaları bildirmeli, mahkemelik bir işi olduğu zaman derneğin avukatı devreye girmeli, masraf olarak dışarıdaki avukata vereceği 1000 lira yerine 700 liraya davaya bakmalı, bunun yüz lirasınıda derneğe bağış olarak vermeli, böylece derneğede gelir elde etmiş olunur, kendi avukatıda kazanmış olur, üyeninde çıkarı gözetilmiş olunur, hemde birlikte hareket etmektenin önemi artar, derneklerde kan kaybetmemiş olur.  Bu çalışma sistemi diğer komisyonlar içinde geçerli olması gerekir.

                5-Toplumun sorunları tespit edilerek gerekirse özel hastanelerle, özel  okullarla, otobüs firmaları ile  vb. Kurumlarla anlaşma sağlanarak üyelere daha iyi hizmet verebilir, üyeler arasında durumu iyi olanlar ortak şirketler kurarak yatırıma yönelebilir, işsizlerine iş verebilir.

                6- Yapılacak etkinliklerde misafirlere ayrı protokol değil, etkinliğe katılan üyelerden  her ailenin yanına gelecek olan  misafirler paylaştırılmalı, böylece  Amasya halkının kaynaşmasıda sağlanmış olur. Halk birbirlerini daha yakında tanımış olur, böylece sosyal yöndende toplum birbir eksiklerini görüp sosyalleşmiş olur.  Bu tür etkinliklere gençlerin katılımı mutlaka sağlanmalı. Gençlik kolları ve kadın kolları mutlaka kurulmalı. Gençlere yönelik müzik kursu, folklör kursu gibi etkinlikler yapılmalı,  gecelerde halk kendi yapacağı  sanat  etkinliği ile  katılmalı. Kaynaşan toplumda barış daha kolay olacaktır, ön yargılar ortadan kalkacaktır. Geleceğe yönelik, gençler arasında  daha sağlıklı aile kurumları oluşturulabilir. Sosyalleşmeyi basite almamak lazım.

                Bu yazdığım maddeler yapılacak çalışmalardan bir kaçıdır.  Halkla bütünleşmek için farklı çalışmalarda yapılabilinir. Bu tür etkinliklere halkın katılımı mutlaka sağlanması gerekir.  Bir an önce hatalardan dönülerek “ sivil toplum örgütlerinin” bir an önce sağlıklı bir yapıya kavuşturulması dileği ile,

                Hoşça kalın.

             Kamil Demir // Emekli Milli Eğitim Müfettişi 

 

Bu yazı 5458 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
YUKARI